basmak
See also: başmak
Turkish
Etymology
Inherited from Ottoman Turkish باصمق (basmak, “to press, print, coin money, tread on, overpower”),[1] from Proto-Turkic *bas- (“to press”).[2]
Pronunciation
- IPA(key): /bɑsˈmɑk/
- Hyphenation: bas‧mak
Verb
basmak (third-person singular simple present basar)
- (intransitive, + dative) to step on, to stand on
- Bastığın yerlerde güller açtı, ...
- Roses blossomed where you stood, ...
- Yeni yağmış kara basmaya bayılıyorum.
- I love stepping on fresh, powdery snow.
- (intransitive, + dative) (of toddlers) to stand
- (intransitive, + dative) to press (e.g. on a pedal, button, key)
- Bas gaza.
- Step on the gas.
- (intransitive) (of a button, key, etc.) to function properly, to do what it's meant to
- Hiçbir sıkıntı yokken tuş basmamaya başladı.
- For no good reason the key started not to work.
- Ben bastım ama tuş basmadı.
- I did press it but the button didn't work.
- (ditransitive) to stuff
- Synonym: tepmek
- peyniri küpe basmak. ― to stuff the cheese into the earthenware jar
- (transitive) to print, to publish, to press
- Synonym: tabetmek
- Kitabınızı ücretsiz basıyoruz.
- We publish your book for free.
- (transitive) to cover
- Synonym: bürümek, kaplamak, örtmek
- Yollarını ot basmış olan bu büyük köşk.
- This big mansion whose roads leaves have covered.
- (ditransitive) to impress, to imprint, to stamp (the tool used, such as a stamp or a seal, is the direct object; and the document which gets stamped is the indirect object)
- Şuraya başparmağını bas, dediler, ben de bastım.
- They told me to impress (something) with my thumbprint and I did it.
- (transitive) to raid
- Ölen kızın intikamını almak için köyü basıp yakmış.
- (I heard) he raided and burned down the village to revenge the girl who died.
- (intransitive, with dative) to turn, to reach a certain age
- On dokuz yaşına yeni basmış, ürkek ve utangaç bir kızdım.
- I was a shy and timid girl who just turned 19.
- (transitive) (of fog, smoke, etc.) to cover
- Synonym: çökmek
- Şehri akşamüstü sis basmıştı.
- Fog has covered the city, right before the evening.
- (transitive) to pump (to use a pump to move liquid or gas)
- Pompa bozulmuş, suyu basmıyor.
- Pump was broken, it doesn't pump the water.
- (intransitive) (of poultry) to incubate
- (transitive) to catch (to discover in an unpleasant state)
- Kocamı yatağımızda başka kadınla bastım.
- I caught my husband in bed with another woman.
- (intransitive, figuratively) to get overwhelmed by an emotion
- Sıkıntı basmış, terlemeye başlamıştı.
- Upon having problems arise, s/he started to sweat.
- (weightlifting, slang) to lift an amount of weight, to do an exercise with said amount of load
- Bench press'te 90 kilo basıyorum.
- I can bench press 90 kilos.
- (informal) (of motored vehicles) to be able to go at a said speed
- BMW kaç basıyor?
- How fast a BMW can go?
- (figuratively, + dative + kafa + possessive suffix ~) (usually in negative clauses) to comprehend
- Kafam bu işe basmıyor ya.
- I just cannot comprehend what's happening.
Conjugation
Conjugation of basmak (aorist in -V²r)
Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.
Positive declarative | ||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|
infinitive | basmak | |||||||
impersonal participle | imperfective | basan | ||||||
perfective | basmış | |||||||
prospective | basacak | |||||||
personal participle | non-prospective | bastığım | bastığın | bastığı | bastığımız | bastığınız | bastıkları | |
prospective | basacağım | basacağın | basacağı | basacağımız | basacağınız | basacakları | ||
verbal noun | basma | |||||||
way of doing | basış | |||||||
singular | plural | |||||||
1st person | 2nd person | 3rd person | 1st person | 2nd person | 3rd person | |||
ben | sen | o | biz | siz | onlar | |||
indicative | present | aorist | basarım | basarsın | basar | basarız | basarsınız | basarlar |
imperfective | basıyorum | basıyorsun | basıyor | basıyoruz | basıyorsunuz | basıyorlar | ||
past | perfective | bastım | bastın | bastı | bastık | bastınız | bastılar | |
imperfective | basıyordum | basıyordun | basıyordu | basıyorduk | basıyordunuz | basıyorlardı (or basıyordular) | ||
future | basacağım | basacaksın | basacak | basacağız | basacaksınız | basacaklar | ||
inferential | perfective | basmışım | basmışsın | basmış | basmışız | basmışsınız | basmışlar | |
aorist | basarmışım | basarmışsın | basarmış | basarmışız | basarmışsınız | basarlarmış (or basarmışlar) | ||
imperfective | basıyormuşum | basıyormuşsun | basıyormuş | basıyormuşuz | basıyormuşsunuz | basıyorlarmış | ||
conditional | simple | bassam | bassan | bassa | bassak | bassanız | bassalar | |
perfective | bassaydım | bassaydın | bassaydı | bassaydık | bassaydınız | bassaydılar | ||
optative | basayım | basasın | basa | basalım | basasınız | basalar | ||
progressive | basmaktayım | basmaktasın | basmakta | basmaktayız | basmaktasınız | basmaktalar | ||
necessitative | basmalıyım | basmalısın | basmalı | basmalıyız | basmalısınız | basmalılar | ||
imperative | bas | bassın | basın | bassınlar | ||||
Positive interrogative | ||||||||
singular | plural | |||||||
1st person | 2nd person | 3rd person | 1st person | 2nd person | 3rd person | |||
ben | sen | o | biz | siz | onlar | |||
indicative | present | aorist | basar mıyım? | basar mısın? | basar mı? | basar mıyız? | basar mısınız? | basarlar mı? |
imperfective | basıyor muyum? | basıyor musun? | basıyor mu? | basıyor muyuz? | basıyor musunuz? | basıyorlar mı? | ||
past | perfective | bastım mı? | bastın mı? | bastı mı? | bastık mı? | bastınız mı? | bastılar mı? | |
imperfective | basıyor muydum? | basıyor muydun? | basıyor muydu? | basıyor muyduk? | basıyor muydunuz? | basıyorlar mıydı? | ||
future | basacak mıyım? | basacak mısın? | basacak mı? | basacak mıyız? | basacak mısınız? | basacaklar mı? | ||
inferential | perfective | basmış mıyım? | basmış mısın? | basmış mı? | basmış mıyız? | basmış mısınız? | basmışlar mı? | |
aorist | basar mıymışım? | basar mıymışsın? | basar mıymış? | basar mıymışız? | basar mıymışsınız? | basarlar mıymış? | ||
imperfective | basıyor muymuşum? | basıyor muymuşsun? | basıyor muymuş? | basıyor muymuşuz? | basıyor muymuşsunuz? | basıyorlar mıymış? | ||
conditional | simple | bassam mı? | bassan mı? | bassa mı? | bassak mı? | bassanız mı? | bassalar mı? | |
perfective | bassa mıydım? | bassa mıydın? | bassa mıydı? | bassa mıydık? | bassa mıydınız? | bassalar mıydı? | ||
progressive | basmakta mıyım? | basmakta mısın? | basmakta mı? | basmakta mıyız? | basmakta mısınız? | basmaktalar mı? | ||
necessitative | basmalı mıyım? | basmalı mısın? | basmalı mı? | basmalı mıyız? | basmalı mısınız? | basmalılar mı? | ||
Negative declarative | ||||||||
infinitive | basmamak | |||||||
impersonal participle | imperfective | basmayan | ||||||
perfective | basmamış | |||||||
prospective | basmayacak | |||||||
personal participle | non-prospective | basmadığım | basmadığın | basmadığı | basmadığımız | basmadığınız | basmadıkları | |
prospective | basmayacağım | basmayacağın | basmayacağı | basmayacağımız | basmayacağınız | basmayacakları | ||
verbal noun | basmama | |||||||
way of doing | basmayış | |||||||
singular | plural | |||||||
1st person | 2nd person | 3rd person | 1st person | 2nd person | 3rd person | |||
ben | sen | o | biz | siz | onlar | |||
indicative | present | aorist | basmam | basmazsın | basmaz | basmayız | basmazsınız | basmazlar |
imperfective | basmıyorum | basmıyorsun | basmıyor | basmıyoruz | basmıyorsunuz | basmıyorlar | ||
past | perfective | basmadım | basmadın | basmadı | basmadık | basmadınız | basmadılar | |
imperfective | basmıyordum | basmıyordun | basmıyordu | basmıyorduk | basmıyordunuz | basmıyorlardı | ||
future | basmayacağım | basmayacaksın | basmayacak | basmayacağız | basmayacaksınız | basmayacaklar | ||
inferential | perfective | basmamışım | basmamışsın | basmamış | basmamışız | basmamışsınız | basmamışlar | |
aorist | basmazmışım | basmazmışsın | basmazmış | basmazmışız | basmazmışsınız | basmazlarmış | ||
imperfective | basmıyormuşum | basmıyormuşsun | basmıyormuş | basmıyormuşuz | basmıyormuşsunuz | basmıyorlarmış | ||
conditional | simple | basmasam | basmasan | basmasa | basmasak | basmasanız | basmasalar | |
perfective | basmasaydım | basmasaydın | basmasaydı | basmasaydık | basmasaydınız | basmasaydılar | ||
optative | basmayayım | basmayasın | basmaya | basmayalım | basmayasınız | basmayalar | ||
progressive | basmamaktayım | basmamaktasın | basmamakta | basmamaktayız | basmamaktasınız | basmamaktalar | ||
necessitative | basmamalıyım | basmamalısın | basmamalı | basmamalıyız | basmamalısınız | basmamalılar | ||
imperative | basma | basmasın | basmayın | basmasınlar | ||||
Negative interrogative | ||||||||
singular | plural | |||||||
1st person | 2nd person | 3rd person | 1st person | 2nd person | 3rd person | |||
ben | sen | o | biz | siz | onlar | |||
indicative | present | aorist | basmaz mıyım? | basmaz mısın? | basmaz mı? | basmaz mıyız? | basmaz mısınız? | basmazlar mı? |
imperfective | basmıyor muyum? | basmıyor musun? | basmıyor mu? | basmıyor muyuz? | basmıyor musunuz? | basmıyorlar mı? | ||
past | perfective | basmadım mı? | basmadın mı? | basmadı mı? | basmadık mı? | basmadınız mı? | basmadılar mı? | |
imperfective | basmıyor muydum? | basmıyor muydun? | basmıyor muydu? | basmıyor muyduk? | basmıyor muydunuz? | basmıyorlar mıydı? | ||
future | basmayacak mıyım? | basmayacak mısın? | basmayacak mı? | basmayacak mıyız? | basmayacak mısınız? | basmayacaklar mı? | ||
inferential | perfective | basmamış mıyım? | basmamış mısın? | basmamış mı? | basmamış mıyız? | basmamış mısınız? | basmamışlar mı? | |
aorist | basmaz mıymışım? | basmaz mıymışsın? | basmaz mıymış? | basmaz mıymışız? | basmaz mıymışsınız? | basmazlar mıymış? | ||
imperfective | basmıyor muymuşum? | basmıyor muymuşsun? | basmıyor muymuş? | basmıyor muymuşuz? | basmıyor muymuşsunuz? | basmıyorlar mıymış? | ||
conditional | simple | basmasam mı? | basmasan mı? | basmasa mı? | basmasak mı? | basmasanız mı? | basmasalar mı? | |
perfective | basmasa mıydım? | basmasa mıydın? | basmasa mıydı? | basmasa mıydık? | basmasa mıydınız? | basmasalar mıydı? | ||
progressive | basmamakta mıyım? | basmamakta mısın? | basmamakta mı? | basmamakta mıyız? | basmamakta mısınız? | basmamaktalar mı? | ||
necessitative | basmamalı mıyım? | basmamalı mısın? | basmamalı mı? | basmamalı mıyız? | basmamalı mısınız? | basmamalılar mı? |
Derived terms
References
- Redhouse, James W. (1890) “باصمق”, in A Turkish and English Lexicon, Constantinople: A. H. Boyajian, page 327
- Starostin, Sergei, Dybo, Anna, Mudrak, Oleg (2003) “*bas-”, in Etymological dictionary of the Altaic languages (Handbuch der Orientalistik; VIII.8), Leiden, New York, Köln: E.J. Brill
Further reading
- basmak in Reverso (Turkish-English)
This article is issued from Wiktionary. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.