tutuklu
Turkish
Etymology
From Ottoman Turkish طوتقلی (tutuklu), from Proto-Turkic *tut- (“to grasp”). Equivalent to tutuk + -lu.
Declension
predicative forms of tutuklu
present tense | ||||
---|---|---|---|---|
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I am) | tutukluyum | tutuklu muyum? | tutuklu değilim | tutuklu değil miyim? |
sen (you are) | tutuklusun | tutuklu musun? | tutuklu değilsin | tutuklu değil misin? |
o (he/she/it is) | tutuklu / tutukludur | tutuklu mu? | tutuklu değil | tutuklu değil mi? |
biz (we are) | tutukluyuz | tutuklu muyuz? | tutuklu değiliz | tutuklu değil miyiz? |
siz (you are) | tutuklusunuz | tutuklu musunuz? | tutuklu değilsiniz | tutuklu değil misiniz? |
onlar (they are) | tutuklu(lar) | tutuklu(lar) mı? | tutuklu değil(ler) | tutuklu değiller mi? |
past tense | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | tutukluydum | tutuklu muydum? | tutuklu değildim | tutuklu değil miydim? |
sen (you were) | tutukluydun | tutuklu muydun? | tutuklu değildin | tutuklu değil miydin? |
o (he/she/it was) | tutukluydu | tutuklu muydu? | tutuklu değildi | tutuklu değil miydi? |
biz (we were) | tutukluyduk | tutuklu muyduk? | tutuklu değildik | tutuklu değil miydik? |
siz (you were) | tutukluydunuz | tutuklu muydunuz? | tutuklu değildiniz | tutuklu değil miydiniz? |
onlar (they were) | tutukluydular | tutuklu muydular? | tutuklu değildi(ler) / değillerdi | tutuklu değil miydiler? |
indirect past | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (I was) | tutukluymuşum | tutuklu muymuşum? | tutuklu değilmişim | tutuklu değil miymişim? |
sen (you were) | tutukluymuşsun | tutuklu muymuşsun? | tutuklu değilmişsin | tutuklu değil miymişsin? |
o (he/she/it was) | tutukluymuş | tutuklu muymuş? | tutuklu değilmiş | tutuklu değil miymiş? |
biz (we were) | tutukluymuşuz | tutuklu muymuşuz? | tutuklu değilmişiz | tutuklu değil miymişiz? |
siz (you were) | tutukluymuşsunuz | tutuklu muymuşsunuz? | tutuklu değilmişsiniz | tutuklu değil miymişsiniz? |
onlar (they were) | tutukluymuşlar | tutuklu muymuşlar? | tutuklu değilmiş(ler) / değillermiş | tutuklu değil miymişler? |
conditional | ||||
positive, declarative |
positive, interrogative |
negative, declarative |
negative, interrogative | |
ben (if I) | tutukluysam | tutuklu muysam? | tutuklu değilsem | tutuklu değil miysem? |
sen (if you) | tutukluysan | tutuklu muysan? | tutuklu değilsen | tutuklu değil miysen? |
o (if he/she/it) | tutukluysa | tutuklu muysa? | tutuklu değilse | tutuklu değil miyse? |
biz (if we) | tutukluysak | tutuklu muysak? | tutuklu değilsek | tutuklu değil miysek? |
siz (if you) | tutukluysanız | tutuklu muysanız? | tutuklu değilseniz | tutuklu değil miyseniz? |
onlar (if they) | tutukluysalar | tutuklu muysalar? | tutuklu değilseler / değillerse | tutuklu değil miyseler? |
Further reading
- Avery, Robert et al., editors (2013), The Redhouse Dictionary Turkish/Ottoman English, 21st edition, Istanbul: Sev Yayıncılık, →ISBN
This article is issued from Wiktionary. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.