iç içe

Turkish

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish ایچ ایچه (iç içe),[1][2] from ایچ (iç),[3] equivalent to iç (“inside, inner, internal”) +‎ iç +‎ -e (dative suffix).

Pronunciation
  • IPA(key): /ˈit͡ʃ.i.t͡ʃe/
  • Hyphenation: iç‧i‧çe

Adjective

iç içe

  1. one thing inside or going through another, interlaced, nested

Declension
predicative forms of iç içe
present tense
positive,
declarative		 positive,
interrogative		 negative,
declarative		 negative,
interrogative
ben (I am) iç içeyim iç içe miyim? iç içe değilim iç içe değil miyim?
sen (you are) iç içesin iç içe misin? iç içe değilsin iç içe değil misin?
o (he/she/it is) iç içe / iç içedir iç içe mi? iç içe değil iç içe değil mi?
biz (we are) iç içeyiz iç içe miyiz? iç içe değiliz iç içe değil miyiz?
siz (you are) iç içesiniz iç içe misiniz? iç içe değilsiniz iç içe değil misiniz?
onlar (they are) iç içe(ler) iç içe(ler) mi? iç içe değil(ler) iç içe değiller mi?
past tense
positive,
declarative		 positive,
interrogative		 negative,
declarative		 negative,
interrogative
ben (I was) iç içeydim iç içe miydim? iç içe değildim iç içe değil miydim?
sen (you were) iç içeydin iç içe miydin? iç içe değildin iç içe değil miydin?
o (he/she/it was) iç içeydi iç içe miydi? iç içe değildi iç içe değil miydi?
biz (we were) iç içeydik iç içe miydik? iç içe değildik iç içe değil miydik?
siz (you were) iç içeydiniz iç içe miydiniz? iç içe değildiniz iç içe değil miydiniz?
onlar (they were) iç içeydiler iç içe miydiler? iç içe değildi(ler) / değillerdi iç içe değil miydiler?
indirect past
positive,
declarative		 positive,
interrogative		 negative,
declarative		 negative,
interrogative
ben (I was) iç içeymişim iç içe miymişim? iç içe değilmişim iç içe değil miymişim?
sen (you were) iç içeymişsin iç içe miymişsin? iç içe değilmişsin iç içe değil miymişsin?
o (he/she/it was) iç içeymiş iç içe miymiş? iç içe değilmiş iç içe değil miymiş?
biz (we were) iç içeymişiz iç içe miymişiz? iç içe değilmişiz iç içe değil miymişiz?
siz (you were) iç içeymişsiniz iç içe miymişsiniz? iç içe değilmişsiniz iç içe değil miymişsiniz?
onlar (they were) iç içeymişler iç içe miymişler? iç içe değilmiş(ler) / değillermiş iç içe değil miymişler?
conditional
positive,
declarative		 positive,
interrogative		 negative,
declarative		 negative,
interrogative
ben (if I) iç içeysem iç içe miysem? iç içe değilsem iç içe değil miysem?
sen (if you) iç içeysen iç içe miysen? iç içe değilsen iç içe değil miysen?
o (if he/she/it) iç içeyse iç içe miyse? iç içe değilse iç içe değil miyse?
biz (if we) iç içeysek iç içe miysek? iç içe değilsek iç içe değil miysek?
siz (if you) iç içeyseniz iç içe miyseniz? iç içe değilseniz iç içe değil miyseniz?
onlar (if they) iç içeyseler iç içe miyseler? iç içe değilseler / değillerse iç içe değil miyseler?

Adverb

iç içe

  1. In a mixed, diverse state.
  2. (figuratively) In a muddled, nebulous state, closely placed, with features of both interwoven.

References
  1. Redhouse, James W. (1890) “ایچ ایچه”, in A Turkish and English Lexicon‎, Constantinople: A. H. Boyajian, page 290
  2. Kélékian, Diran (1911) “ایچ ایچه”, in Dictionnaire turc-français‎, Constantinople: Mihran, page 213
  3. Nişanyan, Sevan (2002–) “iç”, in Nişanyan Sözlük

Further reading
This article is issued from Wiktionary. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.