bakışmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish باقیشمق. Equivalent to bak- +‎ -ış.

Verb

bakışmak (third-person singular simple present bakışır)

  1. (reciprocal) to look at one another, to exchange glances

Conjugation
Conjugation of bakışmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive bakışmak
impersonal participle imperfective bakışan
perfective bakışmış
prospective bakışacak
personal participle non-prospective bakıştığım bakıştığın bakıştığı bakıştığımız bakıştığınız bakıştıkları
prospective bakışacağım bakışacağın bakışacağı bakışacağımız bakışacağınız bakışacakları
verbal noun bakışma
way of doing bakışış
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist bakışırım bakışırsın bakışır bakışırız bakışırsınız bakışırlar
imperfective bakışıyorum bakışıyorsun bakışıyor bakışıyoruz bakışıyorsunuz bakışıyorlar
past perfective bakıştım bakıştın bakıştı bakıştık bakıştınız bakıştılar
imperfective bakışıyordum bakışıyordun bakışıyordu bakışıyorduk bakışıyordunuz bakışıyorlardı (or bakışıyordular)
future bakışacağım bakışacaksın bakışacak bakışacağız bakışacaksınız bakışacaklar
inferential perfective bakışmışım bakışmışsın bakışmış bakışmışız bakışmışsınız bakışmışlar
aorist bakışırmışım bakışırmışsın bakışırmış bakışırmışız bakışırmışsınız bakışırlarmış (or bakışırmışlar)
imperfective bakışıyormuşum bakışıyormuşsun bakışıyormuş bakışıyormuşuz bakışıyormuşsunuz bakışıyorlarmış
conditional simple bakışsam bakışsan bakışsa bakışsak bakışsanız bakışsalar
perfective bakışsaydım bakışsaydın bakışsaydı bakışsaydık bakışsaydınız bakışsaydılar
optative bakışayım bakışasın bakışa bakışalım bakışasınız bakışalar
progressive bakışmaktayım bakışmaktasın bakışmakta bakışmaktayız bakışmaktasınız bakışmaktalar
necessitative bakışmalıyım bakışmalısın bakışmalı bakışmalıyız bakışmalısınız bakışmalılar
imperative bakış bakışsın bakışın bakışsınlar
Positive interrogative
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist bakışır mıyım? bakışır mısın? bakışır mı? bakışır mıyız? bakışır mısınız? bakışırlar mı?
imperfective bakışıyor muyum? bakışıyor musun? bakışıyor mu? bakışıyor muyuz? bakışıyor musunuz? bakışıyorlar mı?
past perfective bakıştım mı? bakıştın mı? bakıştı mı? bakıştık mı? bakıştınız mı? bakıştılar mı?
imperfective bakışıyor muydum? bakışıyor muydun? bakışıyor muydu? bakışıyor muyduk? bakışıyor muydunuz? bakışıyorlar mıydı?
future bakışacak mıyım? bakışacak mısın? bakışacak mı? bakışacak mıyız? bakışacak mısınız? bakışacaklar mı?
inferential perfective bakışmış mıyım? bakışmış mısın? bakışmış mı? bakışmış mıyız? bakışmış mısınız? bakışmışlar mı?
aorist bakışır mıymışım? bakışır mıymışsın? bakışır mıymış? bakışır mıymışız? bakışır mıymışsınız? bakışırlar mıymış?
imperfective bakışıyor muymuşum? bakışıyor muymuşsun? bakışıyor muymuş? bakışıyor muymuşuz? bakışıyor muymuşsunuz? bakışıyorlar mıymış?
conditional simple bakışsam mı? bakışsan mı? bakışsa mı? bakışsak mı? bakışsanız mı? bakışsalar mı?
perfective bakışsa mıydım? bakışsa mıydın? bakışsa mıydı? bakışsa mıydık? bakışsa mıydınız? bakışsalar mıydı?
progressive bakışmakta mıyım? bakışmakta mısın? bakışmakta mı? bakışmakta mıyız? bakışmakta mısınız? bakışmaktalar mı?
necessitative bakışmalı mıyım? bakışmalı mısın? bakışmalı mı? bakışmalı mıyız? bakışmalı mısınız? bakışmalılar mı?
Negative declarative
infinitive bakışmamak
impersonal participle imperfective bakışmayan
perfective bakışmamış
prospective bakışmayacak
personal participle non-prospective bakışmadığım bakışmadığın bakışmadığı bakışmadığımız bakışmadığınız bakışmadıkları
prospective bakışmayacağım bakışmayacağın bakışmayacağı bakışmayacağımız bakışmayacağınız bakışmayacakları
verbal noun bakışmama
way of doing bakışmayış
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist bakışmam bakışmazsın bakışmaz bakışmayız bakışmazsınız bakışmazlar
imperfective bakışmıyorum bakışmıyorsun bakışmıyor bakışmıyoruz bakışmıyorsunuz bakışmıyorlar
past perfective bakışmadım bakışmadın bakışmadı bakışmadık bakışmadınız bakışmadılar
imperfective bakışmıyordum bakışmıyordun bakışmıyordu bakışmıyorduk bakışmıyordunuz bakışmıyorlardı
future bakışmayacağım bakışmayacaksın bakışmayacak bakışmayacağız bakışmayacaksınız bakışmayacaklar
inferential perfective bakışmamışım bakışmamışsın bakışmamış bakışmamışız bakışmamışsınız bakışmamışlar
aorist bakışmazmışım bakışmazmışsın bakışmazmış bakışmazmışız bakışmazmışsınız bakışmazlarmış
imperfective bakışmıyormuşum bakışmıyormuşsun bakışmıyormuş bakışmıyormuşuz bakışmıyormuşsunuz bakışmıyorlarmış
conditional simple bakışmasam bakışmasan bakışmasa bakışmasak bakışmasanız bakışmasalar
perfective bakışmasaydım bakışmasaydın bakışmasaydı bakışmasaydık bakışmasaydınız bakışmasaydılar
optative bakışmayayım bakışmayasın bakışmaya bakışmayalım bakışmayasınız bakışmayalar
progressive bakışmamaktayım bakışmamaktasın bakışmamakta bakışmamaktayız bakışmamaktasınız bakışmamaktalar
necessitative bakışmamalıyım bakışmamalısın bakışmamalı bakışmamalıyız bakışmamalısınız bakışmamalılar
imperative bakışma bakışmasın bakışmayın bakışmasınlar
Negative interrogative
singular plural
1st person 2nd person 3rd person 1st person 2nd person 3rd person
ben sen o biz siz onlar
indicative present aorist bakışmaz mıyım? bakışmaz mısın? bakışmaz mı? bakışmaz mıyız? bakışmaz mısınız? bakışmazlar mı?
imperfective bakışmıyor muyum? bakışmıyor musun? bakışmıyor mu? bakışmıyor muyuz? bakışmıyor musunuz? bakışmıyorlar mı?
past perfective bakışmadım mı? bakışmadın mı? bakışmadı mı? bakışmadık mı? bakışmadınız mı? bakışmadılar mı?
imperfective bakışmıyor muydum? bakışmıyor muydun? bakışmıyor muydu? bakışmıyor muyduk? bakışmıyor muydunuz? bakışmıyorlar mıydı?
future bakışmayacak mıyım? bakışmayacak mısın? bakışmayacak mı? bakışmayacak mıyız? bakışmayacak mısınız? bakışmayacaklar mı?
inferential perfective bakışmamış mıyım? bakışmamış mısın? bakışmamış mı? bakışmamış mıyız? bakışmamış mısınız? bakışmamışlar mı?
aorist bakışmaz mıymışım? bakışmaz mıymışsın? bakışmaz mıymış? bakışmaz mıymışız? bakışmaz mıymışsınız? bakışmazlar mıymış?
imperfective bakışmıyor muymuşum? bakışmıyor muymuşsun? bakışmıyor muymuş? bakışmıyor muymuşuz? bakışmıyor muymuşsunuz? bakışmıyorlar mıymış?
conditional simple bakışmasam mı? bakışmasan mı? bakışmasa mı? bakışmasak mı? bakışmasanız mı? bakışmasalar mı?
perfective bakışmasa mıydım? bakışmasa mıydın? bakışmasa mıydı? bakışmasa mıydık? bakışmasa mıydınız? bakışmasalar mıydı?
progressive bakışmamakta mıyım? bakışmamakta mısın? bakışmamakta mı? bakışmamakta mıyız? bakışmamakta mısınız? bakışmamaktalar mı?
necessitative bakışmamalı mıyım? bakışmamalı mısın? bakışmamalı mı? bakışmamalı mıyız? bakışmamalı mısınız? bakışmamalılar mı?
This article is issued from Wiktionary. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.